Ankara’da yaşayan Yılmaz’ın, eşi Seval Yılmaz’dan ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Hande Ece’ye 2 yaşındayken otizm teşhisi konuldu.
Doktorların tavsiyesi üzerine çocuğunun özel eğitim alabilmesi için tüm imkanlarını seferber eden Yılmaz, kızını bir yıl boyunca kreşe göndermesinin ardından evde bakım desteği almasını sağladı.
Daha sonra özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine kızını kaydeden Yılmaz, polis memurluğu devam ederken her gün kızını okula götürdü.
Emekli olmasının ardından kızıyla daha fazla ilgilenme imkanı bulan Yılmaz, şu an Nimet Dr. Erdoğan Meto Özel Eğitim Uygulama Okulu’nun lise bölümünde eğitim gören kızının okul yolundaki en yakın arkadaşı oldu.
“Hep beraber olunca daha mutlu olduğumuzu düşündük”
Yılmaz, kızının 2 yaşındaki davranışları, ağlaması, çevreye olan duyarsızlığı ve ilgisizliği nedeniyle doktorların otizm teşhisi koyduğunu belirtti.
Bu hastalığı öğrendiklerinde üzüldüklerini anlatan Yılmaz, “Otizm nedir diye sorduğumuzda doktorlar, ‘İğneyle kuyu kazarak insan eğitmek.’ diye tarif ettiler. Bize düzenledikleri raporda çocuğun normal okullara gitmesinin zor olduğunu ancak özel eğitim alabileceğini belirttiler” diye konuştu.
Yılmaz, kızının şefkatle büyümesi ve eğitimi için tüm ihtiyaçlarını temin ettiklerini dile getirerek, şunları söyledi:
“Eşim ve ben çalışırken kızımızı komşuya bırakıyorduk, daha sonra kreşe verdik. Bir sene sonra bir yardımcıyla evde bakım süreci başladı. Annesi ve benim emekli olmamızın ardından kızımıza evde bakmaya başladık. Bundan sonra çocukla daha çok ilgilenme imkanı bulduk. Elimizden gelen her türlü ilgiyi gösterdik. Hep beraber olunca daha mutlu olduğumuzu düşündük. Bu şekilde yaşamımızı sürdürüyoruz.”
“Yüz yüze eğitimle birlikte kızım moral buldu”
COVID-19 tedbirleri kapsamında uzaktan eğitim sürecinin biraz zor geçtiğini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“Yüz yüze eğitimle birlikte kızımın da morali yerine geldi. Her gün okul için 11 kilometre mesafeden geliyoruz. Her türlü ihtimale karşı ben de okulda bulunuyorum. Bir nevi kızımın okul yolundaki ve okuldaki arkadaşı oldum. Kızım söylenen ve istenen her şeyi yapar, izah etmeye çalışır. Nesnelerin, vücudumuzdaki uzuvların isimlerini bilir. Okulda olmayı seviyor, okuldan eve mutlu ve huzurlu geliyor. Evde sık sık kıyafet değiştirir, güzel giyinmeyi ve arabayla gezmeyi çok seviyor.”
“Her yıl Babalar Günü’nü buruk yaşıyorum”
Yılmaz, her yıl Babalar Günü’nü biraz buruk geçirdiğini dile getirerek, “Her yıl Babalar Günü’nü buruk yaşıyorum. Gönül isterdi ki kızımın sağlığı yerinde olsun, evlensin, iş ve çocuk sahibi olsun ama nasip olmadı. Otizmli çocuğu olan ailelere tavsiyem, bu sürecin daha kolay atlatılabilmesi için her zamankinden daha fazla sabır, şefkat ve merhametle çocuklarına yaklaşmalarıdır. Otizmli bireylerle zıtlaştığınız zaman kaybeden siz oluyorsunuz, hiçbir zaman zıtlaşmayacaksınız. O hedefine ulaşıyor, siz yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bu vesileyle bütün babaların Babalar Günü’nü kutluyorum.” dedi.
TRT