Maçın oynanacağı Ülker Stadı’nda gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Pereira, Olympiakos’un UEFA Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi tecrübesi bulunan kendileri gibi büyük bir kulüp olduğunu belirtti.
Pereira, rakiplerinin Portekizli teknik direktörüyle arkadaş olduklarını vurguladı.
“Çok güçlü bir maç olacak. İyi bir takıma karşı oynayacağız. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi tecrübesi olan bizim gibi büyük bir kulüp. Portekizli hocalarıyla arkadaşız. Kendi oyunumuzu oynamamız gerekiyor. İyi bir sonuç almak için zorlamamız gerekiyor. Taraftarın atmosferi umarın yarın yanımızda olur. Buna bu maçta ihtiyacımız var.”
Portekizli çalıştırıcı, sakatlıkları bulunan oyuncuları yarın hazır olmaları durumunda dahi oynatmayacağını ve adım adım sahalara döndürmeyi planladığını ifade etti.
“Burada sürekli 3’lü defans lafını duyuyorum ama futbol bu değil. Önemli olan dinamiklerdir. Futbolcular arasında nasıl bir ilişki oluşturduğunuzdur. Dizilişiniz sadece maça nasıl başladığınızdır. Preste, hücumda, savunmada farklılıklar gösterir. Sistem hakkında neden bu kadar çok konuşulduğunu anlamıyorum. Sakatlıklarımız düzeldiğinde hücumda ve savunmada dinamik futbolumuzu sergileyeceğiz. Antrenmanlarda hataları düzeltecek vaktiniz olmuyor ama en önemlisi liderlik yapabilmektir. Herkesin odaklanmış olmasını sağlamaktır. Günümüz futbolunda taktikten daha önemli olan bunlardır.”
“Oyun tarzı benim sistemime uymuyordu”
Pereira, transfer döneminde takıma katılmasına rağmen sezon başlamadan yollarını ayırdıkları Steven Caulker’ın çok iyi bir futbolcu ve karakter olduğunu aktardı.
“Onunla da bunu konuştum. Oyun tarzı benim sistemime uymuyordu. Daha fazla şans bulmak için başka takıma giden oyunculara şans diliyorum. Min-jae Kim benim çalıştığım en iyi oyunculardan biri. Bazı oyuncular bir oyuncuyu diğerinden daha fazla tutuyor ama günün sonunda kararı ben veriyorum. Berisha ve diğer oyuncuların performansından mutluyum. Karakterli bir takımım var ve her biri takım oyuncusu. Berisha çok fazla çalışıyor. Buraya geldiğinde antrenman yapacak ve seviyesini artıracak zamanı olmadı tıpkı Rossi ve Crespo gibi. Transfer döneminin sonunda geldiler. Özgüvenlerini kazanmaya çalışıyorlar ama ben herkesten çok memnunum.”
Futbolda eleştirinin çok normal olduğunu dile getiren 53 yaşındaki çalıştırıcı, futbolu herkesin konuştuğunu ve bunun futbolun sihirli yönlerinden biri olduğunu vurguladı.
Kimsenin içeride takımı nasıl çalıştırdığını bilmediğini ve buna rağmen olumsuz konuştuğunu belirten Pereira, gruptaki şanslarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Hedefimiz yarın kazanmak. Birbirine benzer takımlar var. Grupta herhangi bir takımın diğerlerinden çok üstün olduğunu düşünmüyorum. Lider olmak için yarışan 4 takım görüyorum. Sonuçta size Avrupa Ligi’ni kazanmak istiyorum dememi mi istiyorsunuz bilmiyorum ama ben gerçekçi biriyim. Benim için önemli olan bir sonraki maç.”
Pereira, bazı oyuncuların rotasyona katılmadığı yönündeki bir soru üzerine ise şunları aktararak sözlerini tamamladı.
“Bazılarının süreye ihtiyacı var. Burak çok genç, teknik anlamda kaliteli bir oyuncu. 2. ligden geldi, onun biraz zamana ihtiyacı var, taktiksel anlamda bazı şeyleri anlaması için. Ne zaman savunma ne zaman atak yapmasına dair. Oyuncuya tam olarak istediklerimi anlatamadan sahaya sürmek istemiyorum. Bizim yüksek ritimli oynamamız için rotasyon yapmamız lazım. Rotasyon olmadan bu tempoyu sürekli sürdürmek mümkün değil. Önceki maçlarda çok fazla elimde çözüm yoktu. Benim amacım bütün oyuncularımı aynı gemi içinde tutabilmek.”
Altay Bayındır: Rakibin kim olduğunun önemi yok
Fenerbahçe’nin genç kalecisi Altay Bayındır, rakibin kendileri için önemli olmadığını ve kazanmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Karşılaşmaya hazır olduklarını vurgulayan Altay, “Her maç gibi bu maça da hazırız. Biz Fenerbahçe’yiz. Rakibin kim olduğunun önemi yok. Oynadığımız futbol belli, sahada kazanmak için elimizden geleni yapacağız. İnşallah kazanarak yolumuza emin adımlarla devam ederiz.” ifadelerini kullandı.
Altay, maçlardan önce rakibin sadece forvetlerini değil tüm oyuncularını analiz ettiklerini anlattı.
“Kaleci antrenörümüz değişti ama kimin gelip gittiği yönetimimizin aldığı kararlar doğrultusunda gelişir. Kimle çalıştığımızın önemi yok, kendimizi geliştirmek adına çalışacağız. Sadece yoğun bir maratondan geçiyoruz sonuç olarak insanız ve ne yapmamız gerektiğini en iyi bilen bizleriz. Gelişerek sağlıklı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.”
Milli kaleci, Demir Grup Sivasspor ile oynanan karşılaşmada yaptığı hata üzerine gelen bir soruya ise şu yanıtı vererek konuşmasını tamamladı.
“Topu ayağımda tutman hocanın talebi değil. Saha içinde kararları veren taktik anlamda ne yaparsan yap oyuncunun kendisidir. O benim kararımdı, çok fazla opsiyonum yoktu. O hareketi yapmayı başarsaydım şimdi bunlar konuşulmayacaktı ama tabii futbol bu. Kimse yaptığın kurtarışlara bakmıyor, yediğin gole bakıyor. Dünya çapında birçok insanın, yerinde olmaya saçma sapan hatalarıyla karşılaşabiliyoruz. Bitmiş bir şey bizim için arkada kalıyor. Büyük camiada oynuyoruz ama en iyi yanı ders çıkarmak oluyor.”
TRT