Hayatında hiç nota görmedi. Yalnızca dinleyerek yıllar içinde hepsini aklına ve kalbine kazıdı.
8 yaşında ilk kez dokunduğu piyano tuşları futbol tutkusu ile birlikte görme engelli Ekrem Özcan Yılmaz’ın hayatındaki ışık oldu.
Notalar ışığı oldu
Ekrem Özcan Yılmaz, yaşamındaki müzik sevgisini şu sözlerle anlatıyor:
“Benim hayatımda müziğin yeri şöyle. Müzik benim hayatımın olmazsa olmazı. Olmazsa olmaz bir parçası. Ve engellerimi aşmak adına da. Hem dinliyorum, eserleri dinliyorum ve her gün de üzerinde durarak kendimi diri tutmaya çalışıyorum. Her gün üzerinde çalışıyorum”
16 yaşındaki genç yüzde 90 görme engelli olarak dünyaya geldi. Çukurova Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanarak müzikteki yeteneğini hocalarına kanıtladı.
Adana Demirspor’un marşlarını çaldı
Gönül verdiği Adana Demirpor’un maçına hiç gidemedi ama yeteneği sayesinde mavi lacivertli kulübün marşlarını statta çaldı:
“Çok heyecanlı ve çok güzel bir duygu gerçekten. Hani eee ben de bir Adanalı olarak Demirspor takımına gönül verdiğimden dolayı. bu organizasyonu hani statü ya stadyumda planı çalma organizasyonunu yerine getirmek istedim ve bana bu imkanı sağlayan Demirspor Kulübü Başkanı Murat Sancak’a da Murat Sancak abime de buradan çok teşekkür ediyorum”
En büyük hayali Fazıl Say ile tanışmak
Yeni müzisyenlerin yetişmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Yenilerinin yetişmesi gerekiyor. Ve ben de yeni adaylardan biriyim. Kendimi yetiştirerek dünyaca ünlü bir piyanist olmak istiyorum. Benim en büyük hayalim Fazıl Say ile tanışmak. Fazıl Say’ın sahnesinde Fazıl Say’a Kumru bestesini çalmak”
Haber: Ramazan Düzgün Kamera: Çağlar Öztürk
TRT