Tatar: Türkiye’nin garantörlüğü olmadan bir çözüm olamaz

0
7

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BRT’de yayınlanan ‘Manşet+’ programına konuk olarak, önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek Cenevre Zirvesi öncesi değerlendirmelerde bulundu.
Tatar, 1 Temmuz 2024’te Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in kendisini ziyaretinde, anavatanlarla birlikte Kıbrıs meselesini görüşme istemini ilettiğini vurgulayarak, daha önceki görüşmelerde de egemen eşitlik tezini ifade ettiğini söyledi.

Rum Müzakereci Menelaos Menelau’nun Cenevre görüşmesi öncesinde ‘Crans Montana’daki kazanımlarımızı devam ettirme kararlılığındayız” söylemine işaret eden Tatar, “Crans Montana bizim için bitmiştir. Bir takım haritalar var ve bu kazanımlarını korumak istiyorlar. Kıbrıs Türkü Kıbrıs’ta 2 eşit halktan biridir. Türkiye burada Anavatan ve garantördür. Etraftaki mavi vatan ve Doğu Akdeniz’de en güçlü ülkedir. Etrafımıza baktığımızda, ülkelerdeki gelişmelere bakıldığında Kıbrıs’ın da statüsü değişmiştir” dedi.
Son 4 yılın büyük kazanımının Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin ortak zemin olmadığını kayıtlara geçirmesi olduğuna da işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, hem Kişisel Temsilci Holquin hem de Birleşmiş Milletler Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile görüştüğünü hatırlattı.

Kendisinin anavatanların da görüşmede olmasını istediğini, İngiltere’nin ise giderek tarafsızlığını kaybettiğini ve bunun İsrail ve Güney Kıbrıs ile ilişkilerinde de gözlemlendiğini söyleyerek, “Onları tarafsız bir garantör ülke olarak görmüyoruz. Görüşmeye Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanları seviyesinde katılacak. İngiltere daha düşük bir seviye ile temsil edilecek. Bu bizim onayımızla gerçekleşecek. Dolayısı ile 4+1, 5+1 oldu” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği’nin masaya gelmesini doğru bulmadıklarını da anlatan Tatar, görüşmeye yapıcı bir tavırla gideceklerini, yeni siyasetlerini ifade edeceklerini belirtti.
Tatar, garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da orada söyleyecekleri olduğunu vurgulayarak, “Herkes kendi düşüncelerini anlatma fırsatı bulacaktır. Medeniyet de bunu gerektirir. Farklı fikirler vardır. Kıbrıs Türkü’nün geçmişten gelen hak hukuğunu anlatmak için masada olacağız” dedi.

Kendisinin önceki müzakerelerde bu siyaseti ilk kez sunduğunu, BM’nin ise ortak zemin olmaması nedeniyle tarafları yakınlaştırmak için çözüm aradığını söyleyen Tatar, son 4 yıl içinde pek çok temaslarda bulunduklarını, New York’taki çeşitli farklı toplantılarda bunun hep gündeme geldiğini dile getirdi.

Kıbrıs Türk tarafının artık farklı bir pozisyonu bulunduğunu ve yeni siyasetin de artık oturduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, ödenen bedeller olduğunu, Kıbrıs Türkü’nün teknik, hukuki ve meşru bir pozisyon bulunduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi Kıbrıs Türkü’nün asli unsur olduğunu belirtti.
Tatar, “2 bölgelilik ve kendini idare hakkı, müktesep bir haktır ve bunlar Kıbrıs Türkü’ne statü kazandıran haklardır. Kıbrıs Türkü asli bir unsurdur ve yalnız değildir. 60 kilometre uzaklıktaki bölgenin en güçlü ülkesi, garantör ülke olan Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün arkasındadır” dedi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin de Kıbrıs’ta hakkı olduğunu vurgulayan Tatar, “Nasıl ki Rum o tarafta egemen bir devlettir ve her gün anlaşmalar yapar, ben de Kıbrıs Türk halkı olarak anavatanımla anlaşmalar yapabilirim. Özden gelen haklarımızla Türkiye Cumhuriyeti ile askeri savunma anlaşmaları yapabiliriz. Biz orada bunu bir fırsat olarak değerlendireceğiz. Daha önce davet edildiğimde sunduğum bu tezi sunacağım bilinmiyordu. Bu kez de bu duruşumuzu tekrardan teyit edeceğiz. Bu son 4 yılda bir yenilik getirdik. Ancak Rum Müzakereci Melenau, ‘Crans Montana kazanımlarını korumaya gidiyoruz, ancak onun devamı olan bir zeminde devam ederiz’ diyor” ifadelerine yer verdi.

Kıbrıs Türk tarafının kendi içinde bölünmüşlükleri olduğunu, ‘Rum Lider Hristodulidis’in eli güçlendi’ diyerek kendimize zarar verdiğimizi söyleyen Tatar, 50 yıldır uygulanan izolasyonlar ve ambargolar bulunduğunu anımsattı.
Kendisinin 3D olarak adlandırdığı direkt ticaret, direkt temas ve direkt uçuşlar kabul edilirse, kendisinin resmi müzakerelere hazır olduğunu da söyleyen Tatar, “Bu talebimiz karşı tarafça kabul edilmedi. Direkt temasta futbol için bile bizi görmüyorlar. Bugün, yarın olmaz ama belki öbür gün olabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkleri’nin devletin dışına atıldığı ve tek muhatapın Makarios olarak alındığı bir dönemden sonra 60 yılda bir anlaşmaya varılamadığını da belirterek, o günden sonra doğanların, Kıbrıs Türk gençliğinin ve gelecek nesillerin mağdur olduğunu kaydetti.
Ambargolara karşı verilen hiçbir sözün yerine getirilmediğini vurgulayan Tatar, Güney Kıbrıs’a Annan Planı’ndaki kazanımların yetmediğini, 2017’de başka kazanımlar elde etmiş ve şimdi onları da kaybetmemek için gidiyormuş tavrı sergilediğini söyledi.
Tatar, “Biz oraya geleceği konuşmaya gideceğiz, statükocu değil yeni bir anlayışla gidiyoruz. 50 yıldır değişmeyen çözüm vermeyen bir zihniyetle değil, dünden teslim federasyon için değil, egemen eşitliğimizi 3D ile karşılasınlar talebiyle gidiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de zaman içinde tanınacağını ve esas olanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması olduğunu da kaydetti.

Türkiye ile Cenevre öncesi istişare yapacağına da işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye ile düzenli görüşmeler yaptıklarını, kendisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Fidan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile sürekli görüştüğünü vurguladı ve “İsviçre öncesinde de oradaki pozisyonumuzla ilgili görüşeceğiz. Görüşmeye katılacak teknik heyetle istişarelerde bulunacağız. Hem biz hem de Türkiye Cumhuriyeti heyeti rahat ve emin bir şekilde gidiyoruz. Söyleyeceklerimiz vardır. Pozisyonumuz vardır. Benim yarım saatlik bir konuşmam olacak, akşam yemek vardır. Heyetler arası görüşme vardır ve ertesi gün de konferans olacak. Bir kez daha haklılığımızı gözler önüne sereceğiz” dedi.

Rum lider Hrsitodulidis’in ise oraya bir takım önerilerle gideceğini ve ‘sıfır asker sıfır garanti – garantörlük Avrupa Birliği tarafından karşılansın – Türk askeri adadan çekilsin’ istemleri olacağını anlatan Tatar, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak “Gelin bunu iki devlet temelinde çözelim” diye konuştu.

Kuzey ve güneydeki otoritelerin farklı olduğunu da dile getiren Tatar, “Bu saatten sonra United bir Cyprus olmaz. Ama işbirliği olur. Elektrikte enterkonnekte olabilir. Suyu da paylaşabiliriz. Orada da su sıkıntısı var. Deprem bölgesiyiz. Baf’ta olursa biz koşalım, bizde olursa onlar gelsin. Ekonomide kapılarla ilgili olarkak ben Haspolat ve Akıncılar kapılarını önerdim. Metehan’ı ve ticareti rahatlatmak için iki devlet işbirliği yaparsa Ada’yı daha güvenli bir hale getiririz. Burada da başka ülke olduğunu, ileride Türkiye olduğunu görsünler” dedi.
Bir çözümle adanın Dubai ve Singapur’dan daha da gelişmiş olabileceğini kaydeden Tatar, Kıbrıs’ın kritik ve dünyanın merkezinde bir yerde olduğunu, çok büyük ticaret ve turizm merkezi olabileceğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Adil ve kalıcı bir çözüm burada Kıbrıs’ın gerçeklerine göre olabilir. Jeopolitik ve jeostratejik bir statümüz vardır. Asli bir unsur olarak orada olacağız. Türkiye Cumhuriyeti olmasa biz oralara gidemezdik. Türkiye bölgede çok önemli bir pozisyondadır”
diyerek, Türkiye’yi muhatap almadan Kıbrıs meselesinin çözülemeyeceğine işaret etti.

Kıbrıs Türkü’nün anavatan ve garantör olan Türkiye ile birlikte elinin güçlü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı, “Biz aynı milletin evlatlarıyız. Biz Türkiye ile birlikte hareket ederek, güçlü bir Türkiye ile birlikte yeni siyaseti yürütmek de bizim gücümüze güç katmıştır. Şimdi esas itibarıyla Kıbrıs Türkü’nün hakkı hukuğu ses bulmuştur. Bütün dünyaya izolasyonların kalkması gerektiğini anlatarak Türkiye bizim elimizi güçlendirmiştir” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının Crans Montana’daki tek kazanımının federasyonun görüşülmesine gerek olmadığının görülmüş olması olduğunu da söyleyen Tatar, kendisinin bu siyaseti gündeme getirerek seçimi kazandığını, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bunu ifade ettiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Bir yola girildi, mesafeler alındı. Bunu eskiye çevirip federasyon görüşmek büyük zaman kaybıdır. Rum tarafı ‘Kıbrıs Cumhuriyeti devam edecek. Bu Cumhuriyet 65 yıldır vardır’ diyor. Ama birincil hukuk yok diyor. Crans Montana’da yaptığın anlaşma havada kalıyor. Çok tehlikeler vardır. iki devletli bir çözüm ve Kuzey’de de egemen bir devlet vardır. Güney Kıbrıs’ın anlaşmaya niyeti yoktur. Kıbrıs meselesi bir işgal sorunudur diyorlar. Arada farklar vardır ve biz bunları anlatmaya devam edeceğiz” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz