“BORELL ANTALYA’DA BENİMLE GÖRÜŞMEKTEN RUMLARIN TEPKİSİ NEDENİYLE ÇEKİNDİ, BENİ BRÜKSEL’E DAVET EDECEĞİNİ İLETTİ”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Antalya’daki temaslarını tamamlayarak, ülkeye döndü.
Cumhurbaşkanı Tatar, Antalya’daki forumda, Kıbrıs Türk halkının pozisyonunu, Cenevre’de ortaya koydukları yeni siyaseti ve yeni vizyonlarını Kıbrıs’ı bilmeyen kişilere anlatma fırsatı bulduklarını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Antalya’da düzenlenen “Diplomasi Forumu”na katılan Tatar, beraberindeki Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile birlikte KKTC’ye döndü.
Tatar’ı Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu ile diğer yetkililer karşıladı..
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ercan Havalimanında düzenlediği basın toplantısında, Antalya’da, çeşitli ülkelerin devlet başkanları ve dışişleri bakanlarına Kıbrıs’taki gerçekleri anlatma fırsatı bulduklarını söyledi.
Tatar, Erdoğan’ın davetiyle katıldıkları forumda yaptığı görüşmeleri anlatarak, Erdoğan ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na toplantı için teşekkür etti, geleneksel hale gelmesi planlanan toplantının fevkalade bir altyapı ile yapıldığını anlattı.
Forumda çoğu ülkenin Kıbrıs konusundaki detayları bilmediğini gördüklerini, o yüzden içinde bulunulan süreci ve yeni siyaseti anlatma fırsatı bulduklarını ifade eden Tatar, bugüne kadar yaşanan süreçleri anlattıklarını kaydetti.
En büyük güçlerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğunu vurgulayan Tatar, Cenevre’de de ortaya koydukları gibi Kıbrıs’ta artık iki devletli temelde bir anlaşma olabileceğini ifade ettiklerini, bunu Türkiye’nin de teyit ettiğini, bu çerçevede süreci büyük bir mutabakat içerisinde ilişkileri yürüttüklerini söyledi.
Böyle önemli bir davete katılmaktan mutlu olduklarını, çok önemli temaslarda bulunduklarını, farklı kesimlerle yeni süreci konuşma fırsatı bulduklarını, gerçekleri ortaya koyduklarını ifade eden Tatar, Antalya’da ayrıca iş insanları ve basın kuruluşları ile de görüşme fırsatı bulduklarını, turizm ve yatırım olanaklarını konuştuklarını anlattı.
Pandemi sonrası karşılıklı ilişkilerin daha da gelişeceğine ve özellikle turizm ve sanayi alanında gelişmelerin yaşanacağına inanç belirten Cumhurbaşkanı Tatar, tüm bunların KKTC’nin geleceğe güvenle, umutla bakması açısından güçlü bir konuma getirdiğini özgüven kazandırdığını kaydetti.
Özellikle turizmde hareketliliğin başladığını, aşılanma süreciyle de her şeyin düzeleceğini ifade eden Tatar, aşılar ülkeye geldikçe aşılama oranının yükseleceğini ve açılımların da süreceğini belirtti. Tatar, Türkiye’den yüz bine yakın aşının ülkeye geldiğini ve aşıların gelmeye devam edeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tüm bu katkılar için Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.
“SEMPATİ GÖRÜYORUZ AMA YETERLİ DEĞİL, HAREKET FİİLİYAT BEKLİYORUZ”
Soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, forumda çok önemli ve çeşitli görüşmeler yaptıklarını, Kıbrıs’ın gerçeklerini anlatma fırsatı bulduklarını, bunun büyük bir avantaj olduğunu, bunları anlattıklarında sempati gördüklerini söyledi.
Tatar, ancak artık sempatinin yeterli olmadığını, hareket fiiliyat beklediklerini, BM ve AB’nin sorunun nerede olduğunu bildiğini, kavganın egemenlik kavgası olduğunu ifade ederek, Kıbrıs’ta Türkler ve Rumlar olmak üzere iki halkın bulunduğunu, sadece Rumlar’ın tanınmış olması ve AB üyeliği avantajını kullanmalarının Kıbrıslı Türklere yapılan bir haksızlık olduğunu vurguladı.
Tatar, şöyle devam etti:
“Asimetrik durumun ve statükonun devamı anlamındadır. Dolayısıyla bunun kabul edilemez olduğunu, buradaki pozisyonu kimse zorla bize empoze edemeyeceğini, şu andaki statükonun değişebilmesi için mutlak surette Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve uluslararası eşit statüsünün kabul edilmesi gerektiğini, zaten bunu söylediğinizde, Kıbrıs meselesini bilmeyen birileri size ‘bundan daha doğal ne olabilir der’. Çünkü o ayrıntıları bilmiyorlar. Rumların otoritelerini nasıl istismar ettiklerini, Kıbrıs Cumhuriyeti güya olduğu gibi Rumlara aitmiş gibi, politikanın ne kadar istismar edildiğini dünya kamuoyu bilmiyor. Ama ayrıntılarıyla anlattığınızda büyük bir anlayış ve sempati doğruyor. Dolayısıyla bizim işimiz bu saatten sonra bütün dünyaya bütün toplantı ve farklı platformlarda ziyaretler de yaparak bunları anlatmaktır. Çünkü böyle ulusal davalarda cepheyi kazanmak mücadele ister. Biz de bu mücadeleyi vermek zorundayız ve onu yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ile de sürekli bunları görüşüyoruz. Her noktada her aşamada Türkiye de dünyadaki muhataplarıyla görüşürken Kıbrıs meselesinin son aşamasını anlatmaktadırlar. Dolayısıyla şu anda Kıbrıs meselesi bekli de dünyada bir toplantıda veya yerde tartışılıyor. KKTC’nin pozisyonu ve Kıbrıs’ta adil kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma olacaksa yan yana yaşayan iki eşit bağımsız egemen devletle olabileceğini, bu mesajı bütün dünyaya verme kampanyası sürdürüyoruz bir bakıma ve bundan da memnuniyet duyuyoruz. Kıbrıs gerçeklerine baktığımızda eski temelde, federal yapıda bir anlaşmanın olabilmesi sürdürülebilmesi mümkün değildir. Çünkü orada oynanan oyun tek egemenlik. Her ne kadar iki eşit taraf deseler de Cenevre’de de bunu çok iyi öğrendik, nedir söylenen; ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı, KKTC’nin son bulması ve Kıbrıs Türk halkının bir Anayasal değişiklikle o yapıya monte edilmesi…’ bunu da bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Bu ne bizim ulusal onurumuza ne haysiyetimize ne de Türkiye ile ilişkilerimize… Halkımız da biz de söylüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü devam ettirilmezse AB güvenliğimizi sağlayamaz. Bizim güvenliğimiz eşitlik ve egemenlik fevkalade önemlidir. Dolayısıyla bunları bütün dünyaya anlatmaya devam edeceğiz.”
“BORELL GÖRÜŞMEKTEN ÇEKİNDİ”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, AB Komisyonu Başkan Yardımcı Josep Borrell’in de Antalya’da olduğunu, görüşme talep ettiğini ancak görüşmeden Rum tarafından alacağı tepkilerden ötürü çekindiğini bildirdi.
Tatar, Dışişleri Bakanı ve Müzakerecisinin de yanında olduğu bir ortamda kendisiyle yan yana gelmekten çekindiğini ifade ederek, Borrell’in kendisini Cumhurbaşkanlığında ziyarete geldiğini, ancak Antalya’da “ortamın pek müsait olmadığı” gerekçesiyle kendisini Brüksel’e davet edeceği mesajını ilettiğini açıkladı.
Tatar, bunu da Kıbrıs Türk halkının bilgisine getirmek istediğini, bu tutumu anlayamadığını, Rum liderin dünyanın her yerine gittiğini, Kıbrıs’ta iki eşit halkın var olduğunun söylendiğini, BM’nin de bunu söylediğini, masada da kabul edildiğini, fakat uygulamada bunun öyle olmadığını, bu eşitliği masa devrildikten sonra da onların Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının da onlara göre “cemaat” olarak devam ettiğini işaret etti.
Bunun asla kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Tatar, o yüzden yeni süreçte 6 maddelik önerinin kabul edilmesi halinde masaya oturacaklarını söylediklerini, bunu AB ve BM’nin anlaması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, yeni siyaseti bu kapsamda büyük bir inançla sürdüremeye devam edeceklerini belirtti, destek veren Kıbrıs Türk halkına teşekkür etti. Tatar, Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu bu mücadele, ortaya konan yeni parametreler ile Kıbrıs’ta daha adil bir anlaşmanın olabileceğine dikkat çekti.