Bugün ilk defa hakim karşısına çıkarılan Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın baş muhasebe müdürü (CFO) Allen Weisselberg, apartman kirası, araba ödemeleri ve okul harcı da dahil kayıt dışı 1,7 milyon dolardan fazla tazminat almakla suçlandı.
Manhattan Savcılığı, 2 yıldır süren soruşturma neticesinde Trump’ın şirketinin ve CFO’su Weisselberg’in 2005’ten bu yana eyalet ve şehir vergileri konusunda usulsüzlük yaptığını savundu.
Savcı Carey Dunne, vergi kaçırma eylemini, “en üst düzey yöneticiler tarafından düzenlenen” 15 yıllık bir usulsüzlük olarak niteledi.
“Eski başkana zarar verme girişiminde bir piyon”
İddianamede, Trump’ın şahsına yönelik herhangi bir suçlama yer almazken, Trump şirketinin avukatları ve mahkemeye elleri arkadan kelepçeli getirilen Weisselberg, haklarındaki suçlamaları reddetti.
Trump Organizasyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada da 48 yıllık çalışanları Weisselberg’in Manhattan Başsavcılığı tarafından “eski başkana zarar verme girişiminde bir piyon” olarak kullanıldığı savunuldu.
Açıklamada, “Bu adalet değil, siyasettir” ifadesi kullanılarak bir çalışana verilen vergilendirilmemiş prim üzerinden ne vergi dairesinin ne de savcılığın dava açma hakkının olduğu belirtildi.
Kaçma tehlikesi var
Kaçma tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle pasaportunu teslim etmesi istenen Weisselberg, duruşma sonunda yargılanmasına devam edilmek üzere serbest bırakıldı.
73 yaşındaki Weisselberg, sabah yerel saatle 06.20 civarı, içinde ceza mahkemesi ile Manhattan bölge savcılığının bulunduğu binaya giderek teslim olmuştu.
Savcıdan 2 yıllık inceleme
Manhattan Bölge Savcısı Cyrus R. Vance, Trump’ın şirketlerindeki iş uygulamaları, emlak değerlerinde muhtemel sahtekarlık, vergi ödemelerinde usulsüzlük gibi konuları 2 yıldır inceliyordu.
Şubat ayında, ABD Yüksek Mahkemesi, Trump’ın birçok defa itiraz etmesine rağmen Manhattan savcılığının 8 yıllık vergi kayıtları ve ilgili belgelere ulaşabileceği yönünde karar vermişti.
New York Başsavcılığı, mayısta Trump’ın şirketlerine yönelik kamu soruşturmasının cezai niteliğe dönüştüğünü duyurmuş, 2 yıldır yürütülen soruşturma kapsamında toplanan deliller üzerinden cezai dava açılıp açılmayacağına karar verilmek üzere jüri oluşturulduğu açıklanmıştı.
TRT