Washington Üniversitesi’nde hazırlanan ve ünlü tıp dergisi Lancet’te ekim ayında yayımlanan araştırmada, ölümlerin kaydedildiği federal bir veri tabanı olan Ulusal Hayati İstatistik Sistemi’nden (National Vital Statistics System) elde edilen sonuçlar, polis şiddetini daha hassas ve özenle izlediğini belirten 3 sivil toplum kuruluşundan elde edilen verilerle karşılaştırdı.
“Mapping Police Violence”, “Fatal Encounters” ve “The Counted” kuruluşlarına göre, 1980 ve 2018 yılları arasında polis şiddetinden kaynaklı 30 binden fazla ölüm bulundu. Bu süre zarfında Ulusal Hayati İstatistik Sistemi, ölümcül polis şiddetinin yüzde 55,5 daha az olduğunu rapor etti.
“ABD’deki ‘azınlıkların’ beyaz Amerikalılara göre öldürülme riski daha yüksek”
Araştırmaya göre rakamlar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ölümcül polis şiddetinin beyaz Amerikalılara kıyasla orantısız bir şekilde siyah, yerli ve Hispanik Amerikan halkını etkilediğini doğruluyor.
Çalışma süresince tespit edilenlere göre, siyah Amerikalıların polis tarafından öldürülme olasılığı beyaz Amerikalılara göre 3,5 kat daha fazla. Yerli ve Hispanik Amerikalıların, kolluk kuvvetlerinin elinde beyaz Amerikalılardan neredeyse 2 kat daha fazla öldürülme olasılığı olduğu belirtiliyor.
Rapora göre, 1980’den bu yana, ölümcül polis şiddeti oranlarındaki ırksal eşitsizlikler bazı durumlarda büyük ölçüde değişmeden kaldı veya daha kötüleşti.
Ayrıca şiddeti yönlendiren sistemik ırkçılığın halk sağlığı için de bir tehdit olduğu söyleniyor.
Washington Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin hazırladığı rapora göre, polis şiddetini önlemek ise mümkün.
Rapor aynı zamanda polis şiddeti verilerinin yetersiz raporlanmasına ilişkin tahminlerin, ölüm soruşturma sisteminde doğru raporlanmasına yönelik iyileştirmeleri teşvik etmesini amaçlıyor.
TRT