Türkiye’nin, Sakarya Gaz Sahası’nda rezerv tespiti ve yeni gaz keşfine yönelik sondajlarla yürüttüğü çalışmalar meyvelerini vermeye başladı.
2017 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) envanterine katılan, Türkiye’nin ilk milli sondaj gemisi olan Fatih, 20 Temmuz 2020’de Karadeniz’deki ilk sondajına Tuna-1 lokasyonunda başladı.
Karadeniz’deki ilk milli derin deniz sondajını gerçekleştiren Fatih sondaj gemisi, Sakarya Gaz Sahası Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetti. Tuna-1 kuyusundaki gaz keşfi, yılın dünyada derin denizlerdeki en büyük, tüm gaz keşifleri arasında ise ikinci en büyük keşfi olarak kayıtlara geçti.
Arama ve sondaj faaliyetlerinin ilk somut meyvesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “müjde” olarak açıkladığı Türkiye tarihindeki en büyük doğal gaz keşfi, ülkenin son dönemde denizlerde yoğun bir şekilde yürüttüğü sismik arama ve sondaj faaliyetlerinin ilk somut meyvesi oldu.
Daha sonra TPAO’dan yapılan açıklamada, Tuna-1 kuyusundaki ilk ultra deniz keşfindeki rezerv miktarında 85 milyar metreküp artış saptandığı ve kuyu sondajının tamamlanmasını takiben toplam rezerv miktarının 405 milyar metreküpe ulaştığı belirtildi.
Türkali-1’de 3 bin 920 metre sondaj
Keşif kuyusu olan Tuna-1’in ardından, Fatih sondaj gemisi Türkiye’nin ilk derin deniz tespit kuyusu olma özelliği taşıyan Türkali-1’de 3 bin 920 metre sondaj derinliğine ulaşarak buradaki çalışmaları 77 günde bitirdi.
İkinci derin deniz tespit kuyusu olan Türkali-2’de ise yine 3 bin 950 metre sondaj derinliğine ulaşılmasının ardından rezerv tespit çalışmaları 53 günde tamamlandı. Tespit kuyuları, sahanın özellikleri, sınırları ve rezervin boyutlarının net olarak öğrenilebilmesi için önem arz ediyor.
Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküplük keşif
Fatih sondaj gemisi bu iki tespit kuyusunun ardından yeni keşifler için Kuzey Sakarya Gaz Sahası’nda yer alan Amasra-1 kuyusunda sondaj gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filyos Limanı Açılışı ve Doğalgaz İşleme Tesisleri Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, yeni bir müjdeyi daha paylaştı.
Erdoğan, Fatih sondaj gemisinin Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküplük yeni bir doğal gaz keşfi daya yaptığını söyledi.
Böylece Karadeniz’deki toplam gaz keşfinin 540 milyar metreküpe ulaştığını ifade eden Erdoğan, “Amasra-1 kuyusunun çevresindeki yeni aranma ve sondajlama çalışmalarımız sürüyor. Durmak yok yola devam, inşallah bu bölgeden yeni müjdeli haberler bekliyoruz.” dedi.
Uzmanlara göre bu keşifler, Türkiye’nin doğal gaz ithalat faturasını önemli ölçüde düşürecek ve sektörde önemli yatırımların önünü açacak.
TRT Haber’in Filyos Limanı’ndan gerçekleştirdiği özel yayına katan uzmanlar, Karadeniz’deki keşfi değerlendirdi.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Berument, “1/3 oranında artırdık rezervlerimizi. Bunun da arkası gelecek gibi. Türk mühendisler bunu başarabiliyor, önemli olan bu” dedi.
“İhtiyacımızın yüzde 36’sını karşılayabileceğiz”
TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener ise, “Türkiye’nin gaz tüketiminin 55 milyar metreküp olacağını varsayarsak, ihtiyacımızın yüzde 36’sını karşılayabileceğiz” diye konuştu.
Türkiye’nin 12 yıllık ihtiyacını karşılayacak
Keşfedilen yeni rezerv Türkiye’nin 3 yıllık doğal gaz talebine karşılık geliyor. Uzmanlar bu rezervin ekonomik büyüklüğünün 45 milyar dolara yaklaşabileceğini belirtiyor. 540 milyar metreküplük rezerv ise Türkiye’nin 12 yıllık ihtiyacını karşılayacak.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener ise şöyle konuştu:
“540 milyar metreküp doğal gazın beledi çok büyük boyutlarda. 120-130 milyar dolara çıkmış görünüyor, şu anki hesaplamalara göre.”
“Bölgede fiyatı etkileme gücüne sahip olduk”
Keşfin rekabet açısından da önemli avantajlar sağlayacağını söyleyen Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Berument, “Sadece arz güvenliği değil, ticari bağlamda da bölgede fiyatı etkileme gücüne sahip olduk. Bu çok önemli” dedi.
“Vatandaşın cebine de yansıyacak”
Keşfin arz sorununu ortadan kaldıracağını ifade eden Prof. Dr. Sefer Şener, “Makroverilere yansıyacak, vatandaşın cebine yansıyacak, kişi başına gelire de yansımış olacak” açıklamasını yaptı.
Üretim, uzaktan kontrol edilen sistemlerle gerçekleştirilecek
Karadeniz’de tam olarak ne kadar yatırım yapılacağı henüz belirlenmedi fakat TPAO’nun Sakarya Gaz Sahası Denizaltı Üretim Tesisleri, Denizaltı Nakil Hatları ve Kara Doğal Gaz İşleme Tesisi Entegre Projesi için hazırlanan ÇED başvuru dosyasına göre, doğal gazın şebekeye iletilmesi için gerekli üretim ve iletim altyapısına 780 milyon lira yatırım yapılacağı hesaplanıyor.
Bu kapsamda, gaz denizin yaklaşık 2 bin 200 metre derinliğinde ve Filyos Endüstri Bölgesi’ne 155 kilometre uzaklıkta kurulacak denizaltı üretim tesisinin bulunduğu gaz bloğunda üretilecek. Bu tesis, 2 bin 173 kilometrelik bir alan içerisinde 30-40 üretim kuyusunu birleştirip gazın boru hattına aktarılmasını sağlayacak ve deniz tabanında kurulu bir şebeke şeklinde çalışacak.
İşletme süresince üretim, uzaktan kontrol edilen sistemlerle gerçekleştirilecek ve denizde insan bulunacak herhangi bir tesis kurulmayacak.
Burada üretilen gazın karaya ulaştırılması için denizin 2 bin 200 kilometre derinliğinde 155 kilometrelik çift boru hattı kurulacak. Boru hattıyla Filyos’a gelen gaz burada kurulacak işleme tesisiyle Türkiye’nin gaz şebekesinin standartlarına uygun hale getirilecek.
Üretimde kademeli artış
Deniz altına kurulacak üretim sistemine ilk olarak 6 ila 10 kuyu bağlanacak ve bu kuyulardan günlük 10 milyon metreküp gaz üretilecek. Bu miktar yıllık bazda 3,5-4 milyar metreküpe denk gelirken, üretim dünyadaki bu tür sahalarda da olduğu gibi kademeli olarak artacak.
Karadeniz’de en yüksek üretim seviyesine 2027-2028’de ulaşılması beklenirken, bu dönemde günlük 40 milyon metreküp, yıllık bazda ise yaklaşık 15 milyar metreküp gaz üretilmiş olacak.
Söz konusu üretim bugünkü rakamlarla, Türkiye’nin geçen yıl 48,2 milyar metreküp olan doğal gaz tüketiminin yüzde 30’unu karşılayabilecek.
Kendi sınıfında dünyanın ilk 5 gemisi arasında
Türkiye’nin ilk milli sondaj gemisi olan Fatih, 2017’de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) envanterine katıldı.
Fatih, 229 metre uzunluğunda, 36 metre genişliğinde ve 51 bin 283 groston ağırlığa sahip. Güney Kore’de 2011’de inşa edilerek denize indirilen Fatih, 6. nesil denilen üst düzey bir teknolojiye sahip.
“Upgrade (Yükseltme)” edilme sürecinde, sondaj ekipmanları, kuyu kontrol sistemleri, dinamik pozisyonlama sistemleri, gemi iticileri ve gemi jeneratörlerine varıncaya kadar gerekli tüm teknik aksamı yenilenen Fatih, kendi sınıfındaki 16 gemi arasından sıyrılarak böylesine yüksek teknolojiye sahip dünyanın ilk 5 gemisi arasına girdi.
12 bin 200 metre derinlikte yani dünyanın en derin çukuru olan Mariana Çukuru’ndan daha derinde, çok yüksek basınç altında dahi deniz sondajı yapabilme kabiliyeti bulunan Fatih’in uzunluğu neredeyse bir Eyfel Kulesi kadar.
Aktif konumlandırma sistemi sayesinde 6 metre yükseklikteki dalga boyunda bile sabit kalarak operasyonlarını sürdürebilme özelliği bulunan Fatih, bu üst düzey teknolojik özellikleriyle en zor operasyon koşullarında çalışarak kendini ispatlamış bir gemi.
TRT